28.12.05

bu da bekleyen :)

YENİ BİR YILA GİRERKEN...


dile getirmeyeceğim isteklerimi..
onlar zaten hep vardı
düşünmesini bilen bakışlarında
kim bilebilirdi ki ne getireceğini
yeni bir senenin
artık tıklama sesini duymuyorum saatin
eskisi gibi değil şarkılar
eskisi gibi değil zamanın kumu
senin ilk suyun ve tohumun yanında mı?
ne güzel..
peki yemyeşil misin?
harika..
güneşin eksilmesin!

23.12.05

sensiz olmuyor yerin dolmuyor CANIM

''öyle bir denizsin ki,uçsuz bucaksız maviliklerin hep sevgi dolu...belki de sana doyamamamın sebebi bu.ne kadar 'yapma' desem de her zaman her hareketinin arkasındayım.''
melekim

ce eee

Soğuk asfalt yüzüme vuruyor..O monoton şehir yine aynı durağanlığıyla benimle birlikte.Saat 19:19.Yine aklıma düştü.Düşünceliydim ne olacağı konusunda ve gerçekten de bilmiyordum neyin beklediğini-zaten kim bilebilir ki-Bir anda sesini duyma ihtiyacını hissettim.Küçük bir çocuk gibi sevindim yine,herşey aynı heyecanla devam ediyordu.Sonra duymayı planlamadığım birşeyi işittim.Şaşırdım:) evet şaşırdım!O sessiz ve sisli cadde sanki benim gülücüğümle hareketlendi.''ce ee''dedi bana.Bense soğuğa aldırış etmediğimin farkına vardım.Yine heyecanlıydım.Yine şaşkın.Yine şımarık..Biliyordum ki tutulmayacak sözler verilmezdi.Biliyordum ki şuracıktaydı,tam şurada...

19.12.05

elimdeki kelimeler

rüyamda deniz gördüm..durgun ve temizdi..bir kaç satırlık şiir vardı aklımda, oysa dilimin ucundaydı..unuttum..bir de çok özledim..eore?..bir an'ın değeri..tutamadığım zaman..sonrası..'ah bu ben kendimi nerelere koşsam'...bir parça çikolata yemeli..gözlerim sulandı(mı)..ağlamıyorum..iyiyim ya da iyi sayılırım...bi bi bi bi'tanem diyebilmek.. eore?..hüzün kokusu aldım bugün..sonra karnım acıktı..derken güzel şeyler düşündüm..burnumu kaşıdım..eore?..koşşş koşşş koşşş!!!..elimdeki kelimeleri size sunuyorum..cebimde bir iki kelime daha var...yok ağırlaştım galiba.. hadi zıplayalım..her yeni güne sevgiyle başlarsın...eore? ..ve dedi ki..

11.12.05

yazacaktım...

Şimdi sana sarılsaydım hiçbirsey düşünmeden
Aklımda sadece senle...
Uyusaydık birlikte
Bir ara uyanıp baksaydım yüzüne
Sabaha uyansaydık elele...
İyi Uykular bi'tanem :)

10.12.05

elini uzat...

Özlersin ya güneşin yüzüne vurdugu anı..O sıcaklığı hissettiğin saatleri..Hissedersin ta içinde bir yerde ve kıpırdayamazsın,bakamazsın yüzüne,gülümseyen güneşe.Gözlerini alır ışığı..Bakmaktan vazgeçersin ve yüzün güneşe dönük gözlerini kısarak beklersin öylece..Evet hareketsizsindir,denizin kıyıyı gıdıklayan sesi günesin rengiyle buluşmuştur teninde..Özlersin sıcağı, güneşi,o eşsiz sesi..Bulamazsın yanıbaşında..Ama olsun,bilirsin yine güneş açacaktır.
Geçen sıcak günün ardından ılık gece gözkırpar ya,işte o an hafif bir serinlik kaplar içini,deniz daha bir durgundur.Bakarsın o lacivertliğin sessizliğine..Dalarsın uzaklara,seni içine alır o koyu renk.Korkmazsın.Yakamozun büyüsü sarar,elini uzatırsın koyu maviye,tıpkı bir sihir gibi..''üff''desen gidecek..paylaşırsın o güzel resmi.O an hiç bitmese dersin...
İşte vakit ayrılık vakti..Başlangıçların ayrılığı bu olsa gerek...Yine güneş merhaba diyerek can bulacak denizde...

6.12.05

jujuuuuuu

yazamıyorum

Eskiden daha çok yazardım çizerdim..Şimdi bir değişiklik var galiba,elim varsa da kelimeleri bir araya getiremiyorum.Saçma şeyler çıkacak diye düşünüyorum.Artık sıklıkla yazdığım defterime de bakmıyorum..Nedenini bilmiyorum,yazacak çok şey var ama ben yerleştiremiyorum işte..
mutlu musun?
huzurlu musun?
nefes alış verişin aynı mı?
etrafa nasıl bakıyorsun?
senin için anlam ifade eden insanlar var mı?
''onsuz olmaz'' diyebileceğin?
özledigin,beklediğin..
varlığını bildiğin dostların?
bir ağaç sevindirir mi seni?
hatırlandın mı hiç ummadıgın bir anda?
biri sana değerli olduğunu sezdirdi mi?
üşüdüğün anda aslında üşümediğini düşünür müsün?
kendini güvende hissettin mi?
sevdin sevildin mi..
büyük konuştun mu peki?
masal bu ya oldu ya...




5.12.05

oldukça soğuk ama içimdeki sıcaklığı etkilemiyor
karanlık ama içim aydınlık
''gece yarısı''bu ya,ben de güneş açmış
sesi kulaklarımda,kokusu yanıbaşımda
düşünüyorum gözlerim kapalı
bakamıyorum bana gülümseyen gözlere
ürkek tavırlar...
yine bir fısıltı duyuyorum:
eşsizimsin

19.11.05

eskidendi çok eskiden..

Murathan Mungan mı demişti?..Galiba öyle..Sezen de söyledi...
Parmaklarımın hareketi birden durdu..Geçmiş zamana yolculuk yaptım iki saniyede..Okumamalı mıydım yazılanları?''Geçmiş'' artık geçmişti benim için..
...ve ansızın belirdi,parmaklarım hareket etmeye basladı,sıcacık oldu içim..Üşümüyorum..Eskidendi çok eskiden..Şarkılar incitmiyor canımı..
Artık kısa cümleler kurmaya başladım..

14.11.05

bazen!

Geçen hafta eski resimlere baktık..evin küçüğü olamak birazcık kötü bana kalırsa.İlk çocuklarda hevesler alınmış,her anı cekilmiş ama benimkiler nerdeyse sayılı...kıskanıyorum valla.Çocukken ne güselmiş hersey,fındık gibiymişim,burnum küçücükmüş!Pirinç gibi dişlerim varmış :) pırasa saçlar..
Derken kocaman oldum..sığmıyorum kendime bile..bugun ilk vizemi geçirdim sağ salim.Vizeden sonrası güseldi belki de..Hatırlanmak..yoldaki insanların tuhaf tuhaf sana bakmasına karşılık sırıtmak sadece:) Birden yolda olduğumu unuttum galiba..birden kendimi buldum..birden sesini duydum..herşey bu kadar güzel olsa..
Yolumun üstündeki bir ilkokulun önünden geciyordum ardından,durdum sırada andımızı okuyan çocuklara baktım tebessümle..minik bi çocuk gördüm kendinden büyük çantasıyla yürümeye calışıyordu.Yine gülümsedim.
Yalnız bir kaldırım, üstü sapsarı olmuştu yapraklardan,ayaklarımla yaprakları savurdum,ceketim bir elimde çantam bir elimde..Tek başımaydım ama yalnız değildim..biliyorum

7.11.05

all they're shine for you...

Yeni bir günün ilk saatlerinde ben yine burdayım.Yine oje sürdüm,yine aynaya baktım,yine birşeyler yedim..Her zamankinden farklıydı,gülümseyerek güne merhaba dedim ve ayıcıkım artık yanımda değildi(ama yine mutluyum)
Dünyanızın dönüş hızı değişti mi hiç?
Bu gün güzel yemekler yaptım sonra sevdiğim insanlarla paylaştım.Ardından yine daldım,yine uyudum,yine uyandım..Aklımaki yıldızlar hep orda kalmaya devam edecek galiba,her gece sahneye çıkıyorlar,benim için ışıldıyorlar,bana göz kırpıyorlar,kimisi aklımın bir ucundan bir ucuna kayarak benden dilek tutmamı beklermiş gibi süzülüyor;gündüzleri ise ''bu sefer nasıl parlayacaklar'' diye düşünüyorum.Yaşıyorum,soluyorum,umutla bakıyorum etrafa,Kasım'daki güzelliklerin farkına varıyorum...düşünüyorum,düşlüyorum,düşüyorum en ucuna...

4.11.05

gözlerim kapanıyor...

Uyku var gözlerimde..Galiba uyuyacagım birazdan ve rüyaya dalacağım(pişşştt sessiz olun)Rüya mı dedim,yok canım!

29.10.05

Ayrilik bu söyle sende farkli mi zaman?
Aynı hüzün aynı hazan
Bugün orda da cumartesi mi?
Sen de beni benim kadar özledin mi?

28.10.05

paylasmak neydi?


Bir gün gökyüzü benim için aglayacakti ve sonra yine benim için yüzünü gösterecekti günes...toprak, mis kokusunu cigerlerimde hissetmeme izin verecekti.Su koca agaç bana mi bu kadar anlamli gelecekti?
Sonra yine gün gelipte yolda yürürken aklima mi düsecekti,kimsesizligimde parlayacakti gözlerimde..Bir melodiyle defterime kaydedilecekti,bir islik bir çift sözün yerini tutacakti,ellerim cebimde konusmadan yürüyecektim o yolda,kiyiya vardigimda durup düsünecek sonra merakla gidecektim derinlere...Teker teker kaydederek görüklerimi,karsilastiklarimi unutmayacaktim,onlar benim burda olmami saglamisti sonuçta.Gün olur da beni tebessümle anarlardi belki de..
Derken bir baska dünyaya girecektim,orda herkes farkli olacakti,insanlar gibi olmayan ''insanlar''i taniyacaktim.Sevgiyle bakan yüzlerle bana merhaba diyeceklerdi.Insanlar gibi durup düsünecektim,bunun altinda birseyler aramali miyim diye ve bir ekmegi paylastigim,bakislarini yakaladigim an farkedecektim dünyalarini.Benim dünyamda da olmamali düsüncesiyle sunacaktim size.Sadece kendinizi alip gelecektiniz dünyama.Hani bir çocuk safligiyla kosarak gelecektiniz,sicakliginizi içimde hissedecektim,gülümsemelerimiz olacakti,birlikte kosacaktik hiç yorulmadan,bakislarimizi birlestirecektik,tenlerimiz bulusacakti,ayni seyleri hissedecektik,çiglik atacaktik delice,buz gibi suya atlayacaktik üsümeden,çicekleri koklayacaktik,en güzeli bizim kokumuz olacakti,rüzgara aldiris etmeden yasayacaktik,önce sessizligimiz olacakti elbet ardindan firtina gibi güç gösterecektik diger dünyaya,el sallayacaktik anlamayanlara...ve gülecektik...
Iste rüyam böyle olmaliydi,paylastigim rüyam...Lütfen beni uyandirmayin!

25.10.05

içimdeki kelebek

Hani bir an gelir tutamazsin kendini,zaman geçmesin istersin,kalakalmak öylece,bakismadan görüsmeler,anlamli bir çift söz,hani tam denize atlayacaksindir ama bir korku sarar,kalbin tam da bogazimin içindeymis megerse dersin.Korkarsin iste,susarak bakarsin.Farkettim de kiyi bana çok uzak kalmis...
Artik farkli mi uyaniyorum?Uyanir uyanmaz minik filimi görüyorum yine,ama çok eski yerinde-olmasi gereken yerde-Öylece bakiyorum bir an,sonra da minik ayicigima bakiyorum sevgiyle ve''günaydin öpücügü''konduruyorum.Sanki bana gülümsüyor,sanki beni anliyor.
Içimde çirkin bir tirtil varmis ve artik kelebek oldu,pir pir ediyor:)Sonbahar da bahar degil mi sonucta,benim kelebegim farkli iste!Uyandim uykumdan ve hissediyorum.
Iste bir güne daha basladim,mahmurlugumu atiyorum üzerimden.Yapacak cok sey var sanki!Ve ben yine sarki söylüyorum(Mor ve Ötesi ''bir'')Siz de eslik edebirsiniz bu sarkiya,evet simdi,tam simdi...

11.10.05

akmaya hazır gözyaşlarım var

Tutuyorum içimde.Bir adım ileri atsam düşecek,bir adım geri atsam devrilecek,soluk alsam içimde patlayacak...Yoksa adım attım da düştü mü,geriye döndüm de devirdim mi herseyi?Ölü müyüm zaten?Oysa herseyi toz pembe yaşamak varken...Yıldızlara bakarken kayboldugum anda yine anımsadım,akmaya hazır gözyaşlarım vardı!

6.10.05

HEPSİ BU

...Geceler
Yani Ahmet Haşim'in kafiyeleri
Seni aklıma düşüren
Yerçekimi değil
Yalancı yıldızlar
Öyle uzaksın ki
Üflesem soğuyacaksın
Sarılsam okyanus
Bir aşka yetecek kadar
Ve anımsatacak kadar
Sebepsiz bir ölümü
Acılarımız ve kafiyelerimiz var...
İşte hepsi bu kadar...

Yılmaz ERDOĞAN

ışıkları söndürdüm

Bu sabah yine aklıma takıldı,size de olur mu bilmem ki?zaten sabahları gecelerle karıştırır oldum.uykuluyum ama uyumuyorum...Rüyalar bitti mi yoksa?Doğru değil ki rüyalar,aklıma takılanlar.Bu 'ben' ben değilim sanki
Çok yorgunum,üşüyorum...
Vaktini bekliyorum,yine oyun oynamayalım n'olursun!Takatim kalmadı ki artık,üstlenmişim bi kere rolümü ,benimsemişim..Biraz 'sen'varsın biraz 'ben'...Bir türlü 'biz' olamayan birliktelik.Oysa buna birliktelik denmez ki.Olsa olsa bu 'hiçbirseysizlik'.Peki hiçbirseysizliğin anlamı ne?Ama istemezdim ki böyle olsun,o bakışlardan sonra keşke birer çift söz de dökülseydi.Elini uzatsaydı benim minicik yüreğime.Hissettiğimi anlasaydı,aklımda oldugunu,düşündüğümü,dalgın olmadığımı..
Evet hata yaptım galiba,ama bu bi özür değil,sadece hatalıydım,sen bilmesen de,görmesen de...Huzursuzlugunu yasadım bir agustos gününde.Kendimi kandırdığım yetmiyormuş gibi..Agladım sabahlara kadar,içtim,içtim yine ağladım.Baktığın ama göremediğin kapı gözlerinin önündeydi,kilitliydi,oysa anahtarın nerde olduğunu biliyordun.Açmak ise aklına gelmedi değil mi?Sadece anahtarının oldugunu gösterdin bana.Bu değildi ki benim beklediğim.Açıp girmeliydin kapıdan,ışıkları yakmalıydın,işte o an çok şey söyleyen bakışların yeterdi bana.Dalgın değildim ben,dalgın değilim yine...

ilacınız

zaman herşeyin ilacı ya.. ben de gün geçtikce iyileştiğimin farkındayım..keşke bi çok şey de grip gibi çabuk gecse.. ya da geçici olsa

3.10.05

bogazım gıdıklanıyo

ayrıca kulaklarım da gıdıklanıyooo..doktor yok mu?burnum da hafiften akmaya basladı..inanamıyorum yaa(sanki ilk defa olan bişi)ben grip oluyorum...nerden bulaştı bu virüs beaa bi yakalasam.benim bunye kaldırır insallah hıkk hıkkk hıkk(bu ne demek bilmiyorum)

27.9.05

...

yalnizlik giysim üzerimde...

iste otobüsten indim ve yürüyorum...yine ayni yüzler ve ayni cadde...dudaklarimda bana çok sey animsatan buruk bi sarki ''bir gün gelir de bir an,cokca zamanlardan sonra,geri dönüp baktiginda,bilmem anlar misin?O senin bir aninin benim ömrüm oldugunu,ne cok sevildigini artik çok geç oldugunu...''

19.9.05

anlasana!!!

biz aslında acı cekmekten hoşlanıyoruz galiba,o zaman daha manalı oluyo hayat,tadı tuzu oluyor hüzünler,baharatı oluyor ayrılıklar,beklentiler ise hiç son bulmuyor hep bir sonraki tada kalıyor...hiç tatmadıgımız birseyin tadını merak ediyoruz bazen,deniyoruz,derken alışılmış oluyor bizim için.hadi yeni bir yemek sunuyorum şimdi!!!ve işte bitti yemek,ama karnımız yine acıkacak...üzerine bir de künefe...Artık istege baglı.evet sihirli kelime burda işte''isteğe bağlı''nedir hayatın kuralı?tüm bu yangınların kıvılcımı nerden cıkıveriyor.Yok yok ben biliyorum ki; hep yeni seyleri istiyoruz,yetinmesini bilmiyoruz,farklı denizlere yelken açıyoruz,denizlerden okyanuslara...ama farkında değiliz kendi denizimizde boguluyoruz.Hadi yine başa döndük.
__Merhaba!
_Merhaba
__nerdesin?
_yemekteyim...

18.9.05

''galigali''

bu da ne demektir ki???? :)) ben de haftasonu ögrendim ne demek oldugunu...ama çok güldüm..aklıma geldikce gülmüyor degilim:))biraz yöresel bir kelime olsa gerek.hey okuyucu eger biliyorsan yaklaş:)) ve paylaş.olay şöyle gelişir;anneanne arkadas ve ben komsuya gidiyoruz,tam komsunun bahcesine adım attık ki,anneanne heyecanla ''bakın galigali''dedi.bunun üzerine tepkimiz birbirimize bakmak oldu(bön bön)bastonla işaret edilen yöne baktıgımızda ne görelim!SİNCAP (nerden galigali diye çıkmış ögrenemedim)
çoooookkk güldük,eğlendik.en sevdiğim kısım da şu kokulu domatesler ve salatalıklar oldu sanırım.süper demlenmiş caylarımız,yufka ekmegi,peynir domates ve salatalıklar...off ama ben yeni geldim ve hala aklım oranın havasında kaldı:))-yoksa karnım mı acıktı-bir de hala ilginç adetler varmış bunu ögrendim!!!eger bilmiyorsan ''naha sene!''

13.9.05

gece kuşu


ben bir garip penguenim sabahın 3'ünde...
ne sen bunun farkındasın ne de kuşlar farkında...

işte herkes yatagında uyurken yine yalnız basıma oturmusum,oturmus da bir türkü tutturmuşum..ohh valla şiirleri tam karıştırdım biraz cem karaca biraz orhan veli azcık deniz...kulak memesi kıvamına gelinceye kadar karıştır ve 150 derecelik bloga yerleştir.hepsi bu!ne kolay bi tarif değil mi?
hey işte bu penguen benim arkamda duran insanları farkedemeyecek kadar dalgın!!!(bu lafı hatırlar gibiyim bir baska 'yazar'dan :)
beklemenin güzel bir erdem olduguna inananlara...

11.9.05

beklemek...

insanların başı tansiyon düşüklüğü ya da yüksekliği yüzünden mi döner hep?birden bire okudugum bir blog beni bu hale sokuyorsa ben de hala düşünüyorum demek midir yoksa?neyi düşündüğüme gelince..hiç merak etme..bunu yazmayacagım,yazamayacagım.ama nereye kadar sürecek,nereye kadar ben kendimle savaşacagım bilmiyorum...kafamda örümcek aglarının olmadıgı bir gün olmayacak mı?

9.9.05

varyaaaaa

kendimi tekrarlıyorum :(

işin sırrı ne?

nedir bu böyle sürüp giden acayip hava,böyle bi duygusallık,bi uzaklara bakış ve takıldıgın noktadan geri dönememe hali...insanoglunun aklından gecen sorular hiç son bulmayacak galiba?bi problem olmuş olsa formulu olacak bu soruların ve çıkacak sonuç!İzleyecegimiz bir yol belki de...Ama yok.Hep tek başımıza halletmeye mahkumuz...

4.9.05

sessiz çıglık

hiç ses yok ve ben bu sessizlikten hoşnut muyum?biraz evet biraz hayır...evet;cünkü kendimi dinliyorum,düşünüyorum,düşlüyorum..hayır;çünkü kendimi yalnız hissediyorum,düşününce aglıyorum,düşledikçe işin içinden çıkamıyorum sanki...yani aşagı tükürsen sakal,yukarı tükürsen bıyık misali...anladım ki hoşnutsuzluk duyuyorum bulundugum her türlü konumdan!!!
gün geciyor evden cıkmıyorum,güneş yok,hep lacivert gökyüzü,ay ve ben...uzun süre çıkmayıp üstüne günyüzü görünce tuhaf oluveriyorum,bünyem kaldır mıyor mu ne?
galiba mevsimde kendini belli etmeye basladı.gece birden uyanıp üstüme uzunca bişiler giydim yattım.artık o sıcaklık,samimiyet yok sanki havada...yavas yavas kış geliyor ve ben hoşnut olmuyorum bundan:(sevmiyorum sogukları...
bu zamanlar ruh halim de degişiyor sanıyorum,daha bi duygusal oluyorum,durgunlasıyorum,sesizleşiyorum,uzaklaşıyorum...tıpkı sen gibi, ''O'' gibi, tıpkı siz gibi...

2.9.05

otağ

sevgilim,işte EYLÜL
ve işte senin usul usul seğiren yüzün.

zaman ki sonsuzdur
bitmemiş şiirler gibidir.

bazı hüzünleri
bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir.

biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık
(istediğin bulanık kıyısında)

bundan değil midir bizim aşkımızda
sürekli bir akşam hüznü vardır.

ilhan BERK

gece saat iki bucuga dogru ilerlerken karşılaştım bu şiirle...aslında gece dememeli sabah demeliydim.(kaçıncı sabah bilmem ki!)hep orda duruyordun,farkettirmeden bakıyordun ve zamanının gelmesini bekliyordun değil mi?tıpkı diğerleri gibi...belki yıpranmıştın,daha önce kimbilir kim dokunmuştu sana,ya da kim kendinden bişiler buldu sende?sense hep yaptığın gibi sessizdin ve farkedilmeyi bekliyordun.farkettim ama anlamadım...baktım ama görmedim...işte dün gece birden gözüme iliştin,''burdayım,burdayım''dedin usulca.gec kaldım farketmekte,gec kaldım...bir an önce cevirdim sayfalarını,içime cektim,tekrar tekrar.sonra gülümsedim.Kime mi?Boşluğa!hüznün boşluğuna...sana bana ve gidenlere...gidenler için de gülümsemek gerek.tıpkı hayata gülümsemek gibi.onlardan hayatın bi parcası değiller mi nasılsa.gitselerde burdalar,tam şuramda...yoksa bana mı bakıyorlar ne?

29.8.05

pişşttt bak bi

bakıyorum ama göremiyorum...
görsem de görmemişliğe sığınıyorum...

26.8.05

kelimeler sustu

hiçbirseyin istediğiniz gibi gitmediği an oluyordur elbet.sanki hersey sizin yüzünüzden kötüdür,sanki siz olmasaydınız çok daha iyi olacaktır hersey.kendimizi gereksiz görürüz kimi zaman,yersizce.işe yaramaz..işte bu zamanlarda birileri gelsin elinizden tutsun,sizi o kaosun içinden çıkarıp alsın istersiniz.artık birseyleri kendim düşünmeyeyim diye gecirirsizniz,ama nafile..dogdugunuz gun bu başlar ve büyüdükce kartopu tanesi gibi artar artar..işin içinden çıkamaz hale gelirsiniz...basa dönmenin imkansız oldugu zamanlar.'keske'dememek için kendinizi tuttugunuz anlar.hayat bize cok sey sunuyor ve biz koca evrende küçücük dünyamızla bas edemiyoruz.küçücük önemsiz dünyamız..birilerinin hayatına sormadan giriyoruz,digerleri bizim hayatımıza sormadan.yoksa hersey bir düzen içinde yasanıp bitiyor mu?yani yaşanması gerekenler ve hissedilenler...hissettiklerimizi anlatamama,aktaramama,en çok başımızı agrıtan eylemler.kelimelerin artık konuşmayı unuttugu anlar...bilemiyorum..çözemiyorum...

21.8.05

ben kadar gerçek

kara delikler var beynimde kim anlayabilir ki bunları
uyku düşleri değil bunlar..hepsi ben kadar gerçek.
bildiğim herşeyi unuttum , sessizlik ve yalnızlık
hepsi bir flaş şimdi fotoğraf filmlerinde
eğer bu her şeyin cevabıysa
umurumda değil!






murat ŞAHİNKAYA

20.8.05

saatler varken...

saate bakarken vakit gecmiyor
düşündükçe hiç...
birseylerle ugrasmak nafile
aklında tek sey yine hep seninle
vakit kaybı desem
ilerledikçe hiç...
seyre dalmak çözüm değil

19.8.05

yercekimine yenik üstüm başım

biz farkında değiliz belkide...ve zaman ilerliyor,bizim için durmuyor,öyle bi lüksümüz yok çünkü.işte iki saniye gecti bile hadi dönelim geriye...yoooook!neden hep aynı seyler oluyor,geriye dönsek olmaz mı,farklı birseyler yapmalı,sabah kalk,akşam yat..tum bunların arasında görüştügümüz insanlar,girdigimiz ortamlar,yediklerimiz..yine aynı..bi action yok!!!(hayata neverdin ki ne bekliyorsun)
neyse ya...
vakit cabuk gecerken ben ağırlaşıyorum.ayaklarımın tam olarak yere basmadığı su zamanlarda,ağır ağır yercekiminin farkına varıyorum.havada asılıyım ama hala...

15.8.05

yanlış bir öyküdeyim...

gitmem gerek bu sehirden
bir ruya oldum sevdamın gergefinde
neden çocuklar beni gösteriyor
yagmur yagsa gunesin yerine
ha gayret guzelim gayret biter elbet bu yagmur
sabret...
sensizlikten olsa gerek
çekilmez oldu buralar
hep benle beraber bulamadıklarım
bak cesaretim yok artık
gec oldu
yorgunum..
yine deli oldum sayende
saçımda rüzgar
ha gayret güzeli gayret biter elbet bu yagmur
sabret...
ayrılıktan olsa gerek
gecikiyor sabahlar
hep benle beraber unuttuklarım
dönmüyor epeydir başım
denizler yalan
sevmek ates olurmuş derler yanmak yalan
şimdi öyle uzak ki geldiğim yollar
yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz...



yok ki bunun üstüne birsey...yok ki söylenecek birsey...ben, beni bilmezken sana haksızlık etmez miyim?
-hani yeni sayfalar,hani bi şans...

9.8.05

sanki ılık bi yaz yagmuru

n'oluyor dersiniz?acaba hayatıma yeni bi renk mi giriyor?:))bilmem ki neler oluyor!
'sanki ılık bi yaz yagmuru'buna mı uyuyor yoksa?tadı yok,rengi yok,adı yok,sekli yok,tanımsız bişiler...ama güzel.heyecan verici belki de.ya insanın kelime dagarcıgı yetmez ya öle bişiler bendeki...zaten kendimi ifade etme gibi bi problemim var,artık büsbütün anlaşılmaz birisi olucam.olsun bu da güzel yaaa...denemekte fayda var...herseyin güzel olması adına...yol ayrımlarında iyi yollara düşmek adına...aklımızdan yana olmak adına...akıl ve duygunun buluştugu yer yine aynı yer değil mi nasılsa?

5.8.05

unintended

you could be my unintented
choice to live my life extended
you could be the one ı'll always love
you cuold be the one who listens to my deepest inquisitions
you could be the one ı'll always love

ı'll be there as soon as ı can
but ı'm busy mending broken pieces of the life ı had before.........

ve yine bi sarkıyla basladım sanırım alışkanlık haline getirecegim bunu.gayet hoş bi sarkı ve dinleyen herkeste birseyler uyandırıyordur diye düşünüyorum.

gelelelim benim sıkıcı gecen günlerimden birini daha bitirmek üzere olduğuma.nedir bu büyüklerin sorunu bilmem ki?super babannem yine iş basında:)gülüyorum şimdi ama yarım saat öncesine kadar deli olmuştum.yaslanınca ben nasıl olacagım merak etmiyor değilim ya(hani armut dibine düşer misali)yası ilerledikce daha bi çocuksu,daha bi ilgi isteyen bir hale geldi..bu bir bıkkınlık degil elbette ama bazen insan ne yapacagını bilemeyebiliyo.
işte bööyle babnnem ...
aslını sölemek gerekirse su sarkının uzerine konuşcaktım ben ama öyle olmadı.su insanoğlunu anlamak çok zor ben kendimi anlamış değilim ki daha...hayatımıza bize sormadan girenler ve bizim sormadan hayatlarına girdiklerimiz...sonrası sonrası...

1.8.05

ne yaptıgımı bilmiyorum!!

evet nerden geldim..ne yapıyorum..hatta ben kimim diyebilecek kadar tuhaf...insan canı sıkılınca ne yapar işte bende burda oturmuş bunları yazıyorum.galiba boş işler.bakalım eglenceli olacak mı?degişik seyler yazabilcek ve ögrenebilecek miyim?