Yorgunluğum geçti mi bilmiyorum. Hiçbirşey bilmiyorum. Her şey yolunda gidiyor düşüncesiyle uçağa bindim. İçimde kalan o kırgınlık da geçmişti şimdi yine acıyor galiba. Hiç geçmeyecek bir acı sanırım. Her dokunuşumda acıyor , her baktığımda hatırlatıyor.
Hollandaya geldim de n’oldu, özledim ben her şeyi, şu an sıkılıyorum ve evime gitmek istiyorum. Burası güzel olmasına güzel ama çok sakin bir yer, zaten İngilizcem de pek iyi değil sıkılmama daha fazla neden oluyor.
Ufak bir kart sorunu yaşadım her zamanki panik halimle yine umutsuzluğa kapıldım derken sorunu biricik ablam halletti. Yoksa n’olurdu halim :S
Burada bağlantı sorunu da var, arada bir wireless kardeş geliyor arada bir gidiyor. O yüzden eskisi gibi sık sık bağlanamıyorum.
Yemek sorunumuz var , ev arkadaşlarım Anna ve Sandra kültürleri gereği olsa gerek sürekli dışarıda yiyorlar. Cemineyle ben de henüz bir düzen oturtamadık. Geldiğimden beri salata, yağlı ekmek, ton balığı yiyorum. Biraz zor yani. Ben abur cuburlarımı özledim. İstediğim zaman alabiliyordum. Burada bir tuhaf Pazar günü her yer kapalı. Millet markete ne zaman gidiyor ki zaten insan da yok sanki bu mahallede J Birilerini yolda yürürken gördüğümde yadırgıyorum. Ne çeşit insanlar yahu J
Özlerim diyordum ilk günden özlediğimi kendime söyleyemedim ama şimdi çekinmeden söyleyebiliyorum evimi özledim. Yapacak bir şey olsaydı belki de özlediğimi düşünmeye fırsatım olmazdı.
Ev arkadaşlarım diğerlerine ziyarete gittiler bense evde kalmayı yeğledim. Canım sıkkın herhalde ondan. Anlamsız oluyorum ya bazen işte o hallerimdeyim bugün de.
Bisikletlerimizi henüz almadık alırsak ilk bulduğum fırsatta kendi kendime dahi olsa gezintiye çıkacağım. Hatta belki birazdan yürüyüşe çıkarım bakınırım sağa sola kimsenin olmadığı sokaklarda ben gezerim.
Her şey şimdilik yolunda tek sorun benim henüz alışamamış olmam. O da bi süre sonra geçer herhalde.
Hehe uçağa binme işi en eğlenceli kısmıydı tüm bunların arasında. Pilot olamaz mıyım acaba bu yaştan sonra :P