24.4.08

büyüyorum


evet aynı zamanda yaşlandığımı da biliyorum.. öyle çok yoruldum ki, öyle çok hırpalandım ki ne yazmaya ne de birileriyle paylaşmaya mecalim kaldı. iki günden beri birden bire uyanıyorum geceleri, kabus desem değil karabasan desem değil anlayamadım. işin garibi hatırlamıyorum da ne olduğunu. dün sabah -sakarlığım üstümde ya- merdivenlerden yuvarlandım. evet tam anlamıyla düşmekti benim bulunmuş olduğum pozisyon. birşey olmasın diye parmaklıklara tutundum ama aşagıya kadar sürüklenince bu sefer avcumun içi yandı. geçen hafta da düşmüştüm bisikletten.. hadi bakalım üçüncüsünde uçaktan düşmesem bari, gider ayak..(tövbe tövbe)
canım sıkkın, uykum da çok. uyuyunca geçecek gibi değil. hamster gibi hissediyorum kendimi mi kandırıp duruyorum ne? çemberimsi şeyin içinde ilerlediğimi sanıyorum. tek ilerleme..neyse.
neymiş: " düşe kalka büyürmüşüz" yok bu bebekler için söyleniyordu değil mi, ben de hamsterlara söyleyeyim bunu. hamsterlar da salak değil ya neden dönüp duruyorlar ki..
az kaldı..

19.4.08

herhalde ayrıldıktan sonra daha cok yazı yazacagım cünnkü burada ne zaman oluyor ne de bunları düzeltecek kadar planlı hissediyorum kendimi.
ama benim sık sık (neredeyse hergün geçtiğim) bu yollar kimbilir işte neyse..
cümlenin gerisini bile getiremiyorum. başladıgım cümle yarım benim gibi.
gökyüzü aynı olmasına rağmen heryerde sanki burda gördügüm bana daha yakınmış gibi, alçakta gibi. evlerin yuksek olmaması buna neden olabilir belki de. neyse ne ben öyle görüyorum işte. uzansam dokunack gibiyim ama uzak oldugunu elimi uzatınca anlıyorum, yoksa hep dünyamda gökyüzü bana yakınmış gibi..









almışım bisikletimi çıkmışım yola ne biçim memlekettir anlamadım ki saat 6 olduysa heryer kapalı, insanlar da yok sokakta, cok değişik hala bunu yadırgıyorum. ne diyordum cıkmışım yola bir yandan şarkımı dinliyorum (burnum da üşüdü bunu hissetim, bisiklete binerken soguk iyice carpıyor) yine 82den gectim, onun bulutları da cok güzel görünüyor, hepsi benim olsun istiyorum. daha da hızlı ceviriyorum pedalı..










işte hızlı hızlı derken nolur ısıga yakalanırsın deniz hanım hadi dur şimdi , tam hızı yakalamışken durulmaz ki canım, neyse kurallara uymak lazım hadi buyrun bi de bundan verelim (adamlar düzenli)









o kadar gectim bu yoldan şimdi demekki incelemek gerekiyor. sokak bomboş olunca farkettim belki de :) keşke makinem daha iyi çekiyor olsaydı rengi değişik bir yeşil ve gördügümü aktarabilme sansım olsaydı.












ee burdaki evler de böyle işte ama bu biraz daha kendisini arka planda bırakmış yoksa benim evim böyle değil( haha benim evimmiş, bu ne be)


işte benim evim de böyle hazır bahar da geldi o sarı ciçekler nasıl güzel kokuyor onları da fotografa aktarabilme sansım olaydı :) (denizi kaybettik bu noktada) ya tamam ama ben buraya alıştım sanki nebleyim heryere daha bi akıcı gözüyle bakıyorum ya da neden böyle oldum ben yahu :s






hıımm bi de tavsan yesek fena olmaz :)

11.4.08

yüzsüz

ne kadar yüzsüz bir insanım ben yahu.. nasıl da fark edemedim.

9.4.08

tembel deniz koş koş koş



taaa elin memleketine gittim ne bir selam veriyorum ne ugruyorum. ayıp dogrusu. oysa yazılacak seyler çok anlatacak seyler de. gezdim cok cok, bitmek üzere artık dönecegim. maceram sona eriyor. çok özledim turkiyeyi. hollanda bi zaman sonra cekilmiyor, tamam güzel
yemyeşil falan ama yok be insanın memleketi başka :)
hıı burada bi çikolata güzel bir de peynir.. gerisi yalan :)
ayrıca bisikletim de cokzel.(mor)