photograph, by deivionic
her sene oluyor tamam da bu sene daha bi yogun geldi bana. ne cok arkadasım yaşıtım kuzenim..kısacası tanıdıklarım evlenir oldu. meğerse yanıbaşımda olan, evliliğin kıyısında ne çok insan varmış. hepsi de mutlu olsunlar tabi.
lakin ne zor bir o kadar meşakatli, sıkıcı ve daraltıcı bi dönemmiş. bizzat ben evleniyormuş gibi yaşadım kuzenimle birlikte. güzel kısmı sevdicekle ciddi bi adım atmak vs de, ama zor. geleneksellik mi nedir, ince eleyip sık dokuyoruz. bohça getirmeler, çiçekler, şekerler..kim kime ne almış, neden onu almamış, bunu almış, yakışır mı hiç, düşüncesizmiş, tam da yerinde davranmış, aferin ona, ayıp etti valla.. bi sürü bunun gibi cümlecikler. ya bizim egeyle alakalı ya da tüm türkiye böyle. ne dedikoducuymuş herkes. ama şöyle uzaktan bakınca tamam güzel, de yazık değil mi o çifte? söyleyin bana. ya da herkes böyle değil bana böyleleri denk geldi. illa bir gerilmece olcak.
sonracığıma sıcakta kravat takmalar, abiyeler, makyajlar.. yapılan once masraflar? ee adamlar pijamayla çıkacak değiller elbet ama çok da geriliyor insanlar. yazık valla damat adayına acıdım en son. nasıl iki büklüm oturdu öyle, allam bi de tuzlu kahve verseydi gelin çocuğun sıkıntısı hepten içine patlayacaktı:)) kiii daha işin balındalar. daha bu isteme olayı. nişan olayından sonra araya uzun bi zaman dilimi girdi mi, eyvah eyvah. bayram girecek, dünürler aranmalı, hediyeler bişiler..ee arada yine hal hatır sormalar, ailelerin yemeğe gitmeleri, ziyaretleri, kaynaşmaları...tripler olmasın ama hep oluyo , hep.
hadi bunları atlattınız şimdi sıra düğünde. ne zaman olsun düğün? ev döşensin, neler alınsın, nerden alınsın, bütçeyi nasıl ayar etmeli? bi sürü akıl bi sürü fikir. gelinlik? damatlık? allah akıl fikir vermiş damatla geline bir dur bakalım di mi. kim ki onlar.
geldik düğün gününe, bütün sülale yetmezmiş gibi bir de eşinin sülalesini öpmek, çok zor sahi. öpmeyin beni terli terli makyajımı bozuyosunuz mu demeli napmalı :D
algıların zayıflayıp sağdan soldan insanların dediklerini duymamak da cabası. akabinde çıkan dedikodular. "gördün mü hemen tavrını koydu damat/gelin", "aa bak bak ilk önce babanın elini öpcekti gitti annesinden başladı." yazıktır günahtır gencecik evlenmeye kalkmışlar zaten bırak da hata yapmaya (hata da denirse tabi) hakkı olsun. gerçi gençlikle de ilgisi yok sanırım o an ki heyecan :) işte dedigim sevmedigim kısım da bu geleneksellik, aşırı kuralcılık. bırak akışına. rahat olsun insanlar.
değineceğim bir başka şey de düğün esnasında olanlar, bi kere oyun oynadıkları alan çok ter kokuyor. çoluk çocuk ortada. çocukları almayın düğüne, ya da onlar için bi alan ayar edin, başlarında bi insan olsun onlar da orda eğlensin falan. yazık oluyor ortalık yerde onlara. davetiyede belirteceksin velet istemiyoruz kardeşim diye. sayılı insan gelsin. (aa olur mu ayıp)
bir de o çalgıcı adam var ya, oy oy dj'ler halt etmiş. oy farfara çalarken birden sexy lady çalıyor, sonra düğünlerin olmazsa olmazı çile bülbülüm. "aa olmadı bi daha, çileeeeeeeğğğğğeeeaaaahhh!" -ortalık iyice ter kokuyor bu arada tabi- ardından egenin zeybek olayı. artistik mi oluyor nedir tek tek istekler. yapma etme bey amca hem de çiftetelli için. ta ta ta tam en sonunda harmandalı... ve herkes kendi teriyle yıkanmış buluyo kendini. o la la! böyle kol altındaki halkalar falan çok doğal ortam. samimi daha nolsun. dağılırken de haydi öpüşelim, yani ayıp kaçmasın, ohhh mis mis, ten uyumu budur.
sonracığıma yemekliyse iş yine zor insanlar yemek mi yiyecek dans olayına eşlik mi edecek? gerçi iş köfte olunca başka oluyor, evde yapılan gibi olmuyor ki o, yaşasın mevlüt köfteleri! :) gerçi bir de çok şatafatlı olanlar var şimdi böle kanepeler aperatifler mezeler.. içeçekler... hımm mideye yarıyor bu yemekli törenler. yoksa gelin damat bahane:)) ee ne demiştik folklorik olaylar da yakışmıyor bu tarz olanlarda. bi kafa karışıklığı oluyor. herkes kraliyet soyundan geliyormuş gibi burnu havadayken birden bire hepsi özüne dönüyor. ardından aalleeaah diyerek pistte göbek atmacalar, gerdan kırmalar.. dengesini değiştiriyor insanın. bak ama bi tek biz türkler kaldırırız bunu o da ayrı. getir elin rus kızını hiç birine ayak uyduramaz. mümkün değil. haa ilgiyi çeker mi çeker o ayrı mevzu :) (böbürlendim mi yerdim mi bizi bilemedim)
tamam peki nikah olsun en güzeli, ama onda da çabucak bitiveriyor. kabul ediyor musunuz? evet. nikah bitti. takılarımızı alalım, buyrun nikah şekerleriniz. gerçi en mantıklısı gibi onca masrafa gerek yok hem. ayrıca ben yerim sevdicekle yapılacak masrafı :P
şimdiye kadar gördüklerimi harmanlıyorum da ortası olmuyor işte. anca masallarda en güzel törenler. yani şimdi bu konuyu paylaştığım için meraklısı gibi mi oldum. kesin bana da bulaştı bu kuralcılık gelenekselliği...o ne be.
çok uzatmışım be. incelemelere devam ediyorum bu olaylar devam ettikçe, bi kere de nikah şahidi olayım onu da anlatıcam. ordan nasıl görünüyor ortam :)
lakin ne zor bir o kadar meşakatli, sıkıcı ve daraltıcı bi dönemmiş. bizzat ben evleniyormuş gibi yaşadım kuzenimle birlikte. güzel kısmı sevdicekle ciddi bi adım atmak vs de, ama zor. geleneksellik mi nedir, ince eleyip sık dokuyoruz. bohça getirmeler, çiçekler, şekerler..kim kime ne almış, neden onu almamış, bunu almış, yakışır mı hiç, düşüncesizmiş, tam da yerinde davranmış, aferin ona, ayıp etti valla.. bi sürü bunun gibi cümlecikler. ya bizim egeyle alakalı ya da tüm türkiye böyle. ne dedikoducuymuş herkes. ama şöyle uzaktan bakınca tamam güzel, de yazık değil mi o çifte? söyleyin bana. ya da herkes böyle değil bana böyleleri denk geldi. illa bir gerilmece olcak.
sonracığıma sıcakta kravat takmalar, abiyeler, makyajlar.. yapılan once masraflar? ee adamlar pijamayla çıkacak değiller elbet ama çok da geriliyor insanlar. yazık valla damat adayına acıdım en son. nasıl iki büklüm oturdu öyle, allam bi de tuzlu kahve verseydi gelin çocuğun sıkıntısı hepten içine patlayacaktı:)) kiii daha işin balındalar. daha bu isteme olayı. nişan olayından sonra araya uzun bi zaman dilimi girdi mi, eyvah eyvah. bayram girecek, dünürler aranmalı, hediyeler bişiler..ee arada yine hal hatır sormalar, ailelerin yemeğe gitmeleri, ziyaretleri, kaynaşmaları...tripler olmasın ama hep oluyo , hep.
hadi bunları atlattınız şimdi sıra düğünde. ne zaman olsun düğün? ev döşensin, neler alınsın, nerden alınsın, bütçeyi nasıl ayar etmeli? bi sürü akıl bi sürü fikir. gelinlik? damatlık? allah akıl fikir vermiş damatla geline bir dur bakalım di mi. kim ki onlar.
geldik düğün gününe, bütün sülale yetmezmiş gibi bir de eşinin sülalesini öpmek, çok zor sahi. öpmeyin beni terli terli makyajımı bozuyosunuz mu demeli napmalı :D
algıların zayıflayıp sağdan soldan insanların dediklerini duymamak da cabası. akabinde çıkan dedikodular. "gördün mü hemen tavrını koydu damat/gelin", "aa bak bak ilk önce babanın elini öpcekti gitti annesinden başladı." yazıktır günahtır gencecik evlenmeye kalkmışlar zaten bırak da hata yapmaya (hata da denirse tabi) hakkı olsun. gerçi gençlikle de ilgisi yok sanırım o an ki heyecan :) işte dedigim sevmedigim kısım da bu geleneksellik, aşırı kuralcılık. bırak akışına. rahat olsun insanlar.
değineceğim bir başka şey de düğün esnasında olanlar, bi kere oyun oynadıkları alan çok ter kokuyor. çoluk çocuk ortada. çocukları almayın düğüne, ya da onlar için bi alan ayar edin, başlarında bi insan olsun onlar da orda eğlensin falan. yazık oluyor ortalık yerde onlara. davetiyede belirteceksin velet istemiyoruz kardeşim diye. sayılı insan gelsin. (aa olur mu ayıp)
bir de o çalgıcı adam var ya, oy oy dj'ler halt etmiş. oy farfara çalarken birden sexy lady çalıyor, sonra düğünlerin olmazsa olmazı çile bülbülüm. "aa olmadı bi daha, çileeeeeeeğğğğğeeeaaaahhh!" -ortalık iyice ter kokuyor bu arada tabi- ardından egenin zeybek olayı. artistik mi oluyor nedir tek tek istekler. yapma etme bey amca hem de çiftetelli için. ta ta ta tam en sonunda harmandalı... ve herkes kendi teriyle yıkanmış buluyo kendini. o la la! böyle kol altındaki halkalar falan çok doğal ortam. samimi daha nolsun. dağılırken de haydi öpüşelim, yani ayıp kaçmasın, ohhh mis mis, ten uyumu budur.
sonracığıma yemekliyse iş yine zor insanlar yemek mi yiyecek dans olayına eşlik mi edecek? gerçi iş köfte olunca başka oluyor, evde yapılan gibi olmuyor ki o, yaşasın mevlüt köfteleri! :) gerçi bir de çok şatafatlı olanlar var şimdi böle kanepeler aperatifler mezeler.. içeçekler... hımm mideye yarıyor bu yemekli törenler. yoksa gelin damat bahane:)) ee ne demiştik folklorik olaylar da yakışmıyor bu tarz olanlarda. bi kafa karışıklığı oluyor. herkes kraliyet soyundan geliyormuş gibi burnu havadayken birden bire hepsi özüne dönüyor. ardından aalleeaah diyerek pistte göbek atmacalar, gerdan kırmalar.. dengesini değiştiriyor insanın. bak ama bi tek biz türkler kaldırırız bunu o da ayrı. getir elin rus kızını hiç birine ayak uyduramaz. mümkün değil. haa ilgiyi çeker mi çeker o ayrı mevzu :) (böbürlendim mi yerdim mi bizi bilemedim)
tamam peki nikah olsun en güzeli, ama onda da çabucak bitiveriyor. kabul ediyor musunuz? evet. nikah bitti. takılarımızı alalım, buyrun nikah şekerleriniz. gerçi en mantıklısı gibi onca masrafa gerek yok hem. ayrıca ben yerim sevdicekle yapılacak masrafı :P
şimdiye kadar gördüklerimi harmanlıyorum da ortası olmuyor işte. anca masallarda en güzel törenler. yani şimdi bu konuyu paylaştığım için meraklısı gibi mi oldum. kesin bana da bulaştı bu kuralcılık gelenekselliği...o ne be.
çok uzatmışım be. incelemelere devam ediyorum bu olaylar devam ettikçe, bi kere de nikah şahidi olayım onu da anlatıcam. ordan nasıl görünüyor ortam :)
bu konu bitmez.